Turkin Uutiset nasıl doğdu?

Egean Suomalaiset Yhdistys toimii Turkin Kuşadasıssa!

Turkin Uutiset doğuyor
Turkin Uutiset doğuyor

Turkin Uutiset nasıl doğdu?

Sayın okurlar, dinleyiciler, seyirciler, küçüklerim, akranlarım, büyüklerim, dünya gezegeninde yaşayıpta bizi izleyen, takip eden herkese Kuşadasından kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum. Bir kaç gün önce geldim Kuşadasına. Bugün sizle çok gündemde olan bir konuyu konuşma ihtiyacı duyuyorum.

Turkin Uutiset olarak ‘Barış Pınarı’ operasyonu başladığından beri zor bir 9-10 gün geçirdik. Özellikle Mustafa Orhan kardeşim çok çaba gösterdi. Kendisine buradan kucak dolusu selamlarımı iletiyor ve teşekkür ediyorum.

Ben 1992 yılından beri Finlandiyada yaşıyorum. Buraya uyum sağlayana, dilini ve kültürünü öğrenene kadar medyada çıkan her haber yada eleştiriyi aynı finler gibi sorgulamadan, tereddütsüz, güveniyor ve inanıyordum. Finlandiyaya geldiğimden beri hep finlerin çevresinde bulunmak zorunda kaldım. İş arkadaşlarımın hepsi fin idi. Yıllarca türkçeden çok fince konuştum, fin iş kültüründe çalıştım.

Zamanla kültürlerini ve dillerini öğrenmeye başlayınca bu çevre bana daha başka şeyleride öğrenmeme vesile oldu. Benim gibi düşünen ve tecrübe sahibi çok türk hatta başka yabancılarında olduğunu düşünüyorum Finlandiyada.

Bu ülkeye çok hayranlık duyduğumu sanıyordum, elbette bazı konularda hala hayranlık duyuyorum. Genelde hayranlık duyarken Türkiyeden buraya gelirken her türkün düşündüğü gibi bende aynı düşünüyormuşum. Avrupalılar demokrattır. Basın ve medyası doğruyu yazar. Bireyler burada dikkate alınır gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Adamlar yaptı mı iyisini yapar. Biz bir halt yapamayız. Biz adam olmayız falan. Birde duygusallık girdi mi işin içine 1800’lü yılların sonunda bir rus yazarın Finlandiya hakkında yazdığı Beyaz Zambaklar Ülkesi romanı gibi gönüllerimizin fethedilmesi çocuk oyuncağı olur.

Bizi ingilizler, Avrupalılar kardeşiz, kardeş diye diye sömürmediler mi? Adamlardan bize bilader yada birader kelimesi kalmıştır. Bunun anlamını bir çok genç bilmez belki. Bilmeyen olduğunu farzederek söyleyeyim. Onlar bize ‘brother‘ yani kardeşiz diyerek yaklaşıp istediklerini aldılar.

Zamanla bu kültüre uyum sağlayıp finleri daha iyi anlamaya başlayınca hayal kırıklıkları kaçınılmaz oldu benim için. Dikkatimi medyanın olumsuz tavrı çekti 1995’li yıllarda. Türkiye imajını düzeltebilmek için bireysey olarak 1998 yılın Turkki – pieni matkaopas isimli internet sitesini kurdum. Domaini bile yok. Bu site hala faaliyette. Ziyaret edebilirsiniz. http://www.phnet.fi/public/ergene/turkki/ Hatta sitemin Türk turizm ofisine ait olduğu sanılarak benle çok iletişime geçildi zamanında.

Bu siteyi iyiki kurmuşum. Çok iyi işler başardığıma inanıyorum. Bu sitenin kurulmasından yıllar sonra turizm ofisinin turkki.fi sitesi açıldı. Çokta iyi oldu. Bu arada bir parantez açmak istiyorum. Helsinkide bulunan turizm ofisimizin kapatıldığını duydum ve çok üzüldüm. Yanlış hesap Bağdattan döner diyorum. Birde bu gibi makamlara o ülkede yaşayan ve o ülkenin dilini ve kültürünü tanıyanlardan seçmeleri turizme daha fazla katkı sağlar diye düşünüyorum.

Kendimce turizmi hallettiğimi düşünürken olumsuz haberlerin hala devam ettiğini gördüm. Bu konular halada gündemden düşmedi. 25 yıldır hep aynı. İnterneti erken öğrenenlerden olduğum için internette yayınlanan haberlere, gazete, televizyon ve radyoda karşıma çıkan olumsuz haberlere tepki verdim. Yorum yazdım. Telefon ettim. Yani bütün olanakları kullanmaya çalıştım. Yorumlarım yayınlanmadı. Telefona cevap verilmedi. Bayrağımız siyah peçeli kadın fotoğraflarıyla veridi. Hatta ukala birisi bana bu tip haberler ve fotoğraflar satıyor ondan böyle haber yapıyoruz demez mi? Kan beynime sıçradı resmen. Devlet kanalı bile tek taraflı yayınlarını bence hala sürdürüyor. İnsanlara tek tek anlattığım halde özellikle iş arkadaşlarıma. Gördüm ki bana ve türklere bakışlarını değiştiremiyorum hatta zayıf tarafım olarak görüp o konuları açarak dalga geçmeye bile başladıler benle zamanla. Adamlar puta tapar gibi fin medyasına inanıyorlar. Bireysey çabalarımın nafile olduğunu görmek üzücüydü.

Bireysel olarak bir şey yapamayacağımı anlayınca sivil toplum kuruluşlarında faaliyet göstererek katkıda bulunma yolunu seçtim. Ama oda beni hayal kırıklığına uğrattı. Bir türk derneğinin birinde bu fince haber yapma, sesimizi duyurma fikrini önerdim. Ama türkçe haber yapmada ısrar edildi. Bende dedim ki; kendi kendimize çalıp oynamaktan ne farkı var bunun?

Turkin Uutiset neden kuruldu?

Bana gene tek başıma bir şeyler yapmak kaldı. İşte böylece fince Türkiye ve türkler hakkında yayın yapan Turkin Uutiset facebook grubumuz doğdu. Amaç mümkün olduğunca çok Finlandiyalıya ulaşıp kendi fikirlerimizi onlara dilimiz döndüğünce anlatabilmektir. Facebook grubumuzda yönetici arkadaşlarımız sosyal medya ayağını bakıyorlar. Mustafa ve ben sitede yayınlayacağımız makalelere ağırlığımızı veriyoruz. Bir çok misafir yazarımızda mevcut. Onların hepsinin isimlerini malesef burada yazamıyorum.

Amacımız tek sesin temsilciliğini yapan fin ulusal medyasına karşı elimizden geldiğince denge getirebilmektir Türkiye haberleri konusunda. Bundada birazda olsa başarılı olduğumuzu görüyor ve gurur duyuyoruz. Artık hep aynı taraflı kişileri medyada Türkiye uzmanı diye konuşturmuyorlar. O kişiler konuşsalar bile Türkiye uzmanı ünvanını kolay kolay kullanamıyorlar. (Mustafa Orhan kardeşimiz sayesinde) Eskisi gibi meydanı boş bulup çok sallayamıyorlar. Ama fırsatını bulunca hiç affetmiyorlar.

Arkadaşlar bizi mümkün olduğunca sosyal medyada paylaşıp daha çok fin ve türk vatandaşına ulaşmamıza yardımcı olabilirsiniz. Facebook grubumuza arkadaşlarınızı ekleyebilirsiniz. Sorumluluğu çok ağır bir misyonumuz var. Hepinizin desteklerini bekliyoruz. Finlandiyada yaşayan türklerin tek sesi durumunda ve iddasındayız. Türkiye ve bizler ile ilgili Fince yayın yapan ilk site ve Facebook grubuyuz. Bundanda gurur duyuyoruz.

Aramızda çok yetenekli kişilerin olduğunu biliyoruz. Ama onlara ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Elinden gelenler isterse senede bir makale olsun lütfen fince makaleler yazın bize katkı yapın. Biz makalelerinizi yayınlamaya hazırız. Siz yazamıyorsanız, çevrenizde yazanbilenleri teşvik edin. Siz söyleyin onlar yazsınlar. Birlikten kuvvet doğar. Şunu farkettik ki; yazdığımız politika ile ilgili bir çok eski makale senede bir tekrar gündeme geliyor. Aynı makaleyi yayınlıyoruz cuk diye oturuyor yerine. Örnek mi? Hoşlarına gitmeyen bir konu olunca Türkiye ile ilgili gündeme hemen ‘Türkiyeye tatile gitmiyorum’ konusu pişirilip finlerin önüne konuyor. Adamlar öyle şartlandırılmış ki hemen böyle tehdit ediyorlar sosyal medyada. Böyle örnekleri çoğaltmak mümkün.

Artık bu ülkede bizde varız diyebilmeliyiz. Düşüncelerimizi, doğru bildiklerimizi hiç çekinmeden anlatmalıyız. Çünkü bizlerde Finlandiyanın bir parçasıyız artık. Hakkımız olanı alalım. Konuşmazsak ne beklentiler içinde olduğumuzu bilemezler. Finlandiyada yorum yapmamak sessiz kalmak o konuyu kabullenmek, aynı fikirdeyim anlamına gelir, bunu hepimiz biliyoruz sanırım. Aynı fikirde olmadan sessiz kalırsak kendimizi yanlış ifade etmiş oluruz. Biz ifade etmediğimizi düşünsek bile. Politikada yerel yönetimlerde aktif olalım. Birlik olalım. Sesimiz çıksın.

Kendinize çok ama çok iyi davranın. Youtube kanalımıza abone olduğunuzu farzediyorum. Ama haberlerimizi beğenilerle boğmanızıda bekliyoruz.

Ali Ergene

Finlandiya ya gelmeyin!

About Ali Ergene 1184 Articles
Turkin Uutisten & Egean Suomalaiset Yhdistyksen perustaja! Turkin Uutisten päätoimittaja.